Teknoloji

Hayatımızda Devrim Yaratan Fotokopi Makinesi İcat Edildiği İlk Yıllarda Neden Onlarca Ret Aldı?

Gelişim süreci oldukça ilginç şekilde oluyor.

İcat ettiği için teşekkür edeceğimiz bir diğer ismimiz de bugün Chester Carlson.

Fotokopi makinesinin hikâyesi 1938’te başlıyor.

Chester Carlson adında bir patent avukatı ve mucit, artrit (kronik ve ilerleyici özelliği bulunan bir eklem hastalığı) yüzünden önemli belgelerin çokça kopyasını oluşturmakta zorlanıyordu. Çözüm olarak ise kükürt kaplı bir çinko levha kullandı ve fotokopi makinesinin icat yolunu açtı.

Fotoiletkenlikle ilgili deneyler yapan Carlson, resimde görmüş olduğunuz sözcükleri daha fazla kükürdün üzerine ve parlak bir ışığın altına yerleştirerek mikroskop slaydına yazdı.

Ancak icadının ticari bir başarıya dönüşmesi uzun zaman aldı. 1939 ila 1944 tarihleri arasında 20’den fazla şirketten pazar olmadığı düşünülerek ret cevabı aldı.

Yine de yılmadı ve sonunda 1948’de Haloid Company adlı küçük bir firma onun buluşunu kabul etti.

1959’da Xerox 914 adlı ilk otomatik fotokopi makinesi piyasaya sürüldü. Bu makine, iş dünyasında devrim yarattı çünkü manuel kopyalama yöntemlerine göre çok daha hızlı ve verimli çalışıyordu.

Şirket daha sonra 1961’de Xerox Corporation olarak adını değiştirdi ve fotokopi makinelerinin öncüsü hâline geldi.

Fotokopi makinelerinin bu dönemdeki hızlı yayılımı, ofis ortamlarında büyük değişimlere yol açtı. Dosyalama sistemleri, doküman yönetimi ve bilgi paylaşımı konularında köklü değişiklikler yaşandı.

1970’ler ve 1980’ler, fotokopi teknolojisinde önemli yeniliklerin yaşandığı yıllar oldu.

Renkli fotokopi makineleri bu dönemde piyasaya sürüldü çünkü öncesinde hükûmetler sahtecilikten dolayı da fotokopi makinelerinden çekiniyordu. Ancak sonrasında renkli seçeneğinin de gelmesiyle kullanıcılar artık belgelerini renkli olarak çoğaltabilir hâle geldi.

Ayrıca artık makinelerin boyutları küçüldü ve kullanım kolaylığı arttı. Bu gelişmeler, fotokopi makinelerinin hem büyük şirketler hem de küçük işletmeler tarafından daha fazla benimsenmesini de sağladı.

1990’larda dijital teknolojinin yükselişiyle fotokopi makineleri de dijitalleşti.

Analog makineler yerini dijital modellere bıraktı ve bu modeller daha yüksek kalite ve hız sunar oldu. Günümüzde fotokopi makineleri, sadece kopyalama değil aynı zamanda tarama, yazdırma ve fakslama gibi çok işlevli özellikler sunuyor. Bu çok yönlü cihazlar, iş yerlerinde verimliliği artırıyor ve belge yönetimini daha pratik hâle getiriyor.

Kaynaklar: Franking Sense, Smithsonian Magazine, Photocopier Leasing

 

hayrabolu-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu